Emlak terimlerinin açıklamaları…
A
ADA: Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapılar takımı, yapı adası.
AKAR: Kiraya verilerek gelir sağlayan mülk.
AKİT: Tarafların karşılıklı beyanların alındığı resmi senet tanzimine tabi işlemine denir.
ALTYAPI: Su, elektrik, kanalizasyon, yol gibi tesislerin tümüne verilen ad.
ANAHTAR TESLİM: Bir yapının tüm gereç ve işçiliğinin yüklenici tarafından karşılanıp, bütünüyle bitirilmiş olarak mal sahibine teslim edilmesini öngören sözleşme şekli.
ANTRE: Bir binanın veya apartman dairesinin ilk girilen bölümü, giriş.
APARTMAN DAİRESİ: Bir bina içinde birkaç oda ile mutfak ve banyodan meydana gelen, bir kişi veya bir ailenin oturabileceği büyüklükte daire.
ARAZİ: Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan topak parçasına denir.
ARSA: İmar planı kapsamında yer alan kullanım şekli ve yapılaşma düzeni belirlenip tamamlanmış arazi parçalarına denir. Arsaların diğer bir ismi ile İmar parseli’ dir.
B
BAĞIMSIZ BÖLÜM: Bir yapının Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerden her biri.
BAHÇEKENT: Sağlık ve konfor koşullarına uygun bir yaşam sağlamak amacıyla tasarlanmış, tarıma ayrılmış bir toprak parçasıyla çevrili uydu kent.
BALKON: Bir binanın üst katlarından dışarıya doğru çıkmış, önü ve yanları korkulukla çevrili yer.
BANLİYÖ: Büyük bir kentin yakın çevresinde bulunan yerleşim birimi.
BARAKA: Tahta, çinko, sac gibi hafif gereçlerle yapılmış, temelsiz, eğreti yapı.
BARBEKÜ: Et ya da balığın ızgarada pişirildiği ocak, bir tür mangal.
BASIK: Tavan yüksekliği alışılagelmiş ölçülerden az olan daire, oda.
BAYINDIR: Gelişip güzelleşmesi, yaşayış koşullarının uygunlaştırılması için üzerinde çalışılmış olan yer; imar edilmiş.
C
CEPHE: Bir binanın yüzlerinden her biri, özellikle ön yüz.
CİHANNÜMA: Her tarafı seyredebilmek için bazı ev çatılarının üstüne yapılan oda veya teras.
CİNS TASHİHİ: Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazı niteliğinin değiştirerek, bir başka nitelikteki tapu kütüğünde tescil edilmesine denir.
CUMBA: Eski Türk evlerinde, çoğu kafesli olan çıkma.
Ç
ÇATI KATI: Binalarda çatı ile son normal kat arasında yapılan kat.
ÇEKME KAT: Bir binanın son katı üzerine yapılan, cepheden geriye çekilmiş kat.
D
DAİRE: Bir apartman içinde yer alan, birden fazla konuttan her biri.
DAM: Bir binanın göğe bakan yüzü.
DENİZE SIFIR: Denizle arasında herhangi bir yapı veya geniş bir toprak parçası olmayan yapı, arsa.
DEVREMÜLK: Tapusu belirli bir “devre” kullanım için geçerli olan, ortak kullanılan konut, yazlık.
DOĞALGAZ: Yeraltından çıkarılıp yakıt olarak kullanılan, ısıl değeri metre küpte 8900 kilokaloriye ulaşan hidrokarbon gazı.
DÖNÜM: Eni ve boyu kırkar arşın olan eski bir yer ölçüsü, yaklaşık 1000 m2.
DUBLEKS: İki katlı, ikinci katına içten merdivenle çıkılan konut.
E
EBEVEYN BANYOSU: Yatak odasında bulunan banyo.
EKLENTİ: Var olan ama yapıya eklenen bölüm.
EKSPERTİZ: Bir arsaya veya yapıya belli ölçütlere göre değer biçme işi.
EMLAK: Mülk ve maldan oluşan emlak kelimesi ev, arsa, bağ, bahçe, tarla, ve arazi gibi taşınmayan malların orta adına denir.
EMLAK BEYANI: Şahıs, kurum ve kuruşlarca sahibi olduklarını ispatlayarak bulundukları bölgedeki bağlı oldukları belediyelere makbuz karşılığı verilen belgeye denir.
EMSAL: Bir yapı veya konutun satış ya da kira bedelinin, benzerleriyle karşılaştırılması.
F
FERAĞ: Sahiplik hakkını başkasına devredip ilişki kesme; bu iş için tapuda yapılan resmi işlem.
FRANSIZ BALKONU: Döşemeye değin inen ve kapı gibi açılan, önü korkuluklu pencere.
G
GABARİ: Yapılacak bir binanın belediyece öngörülen azami yüksekliği.
GAYRİMENKUL: Taşınmaz mal.
GECEKONDU: Hazine arazileri üzerinde izinsiz ve yetkisizce çok kısa sürede yapılan derme çatma kaçak yapılara denir.
GEDİK: Eskiden bazı mülkler için ödenen vakıf vergisi.
GİRİŞ KATI: Yerkatı, zemin katı.
GİYDİRME CEPHE: Çok katlı bir yapıda, döşemelerin önünden geçerek devam eden, bunlara veya kolonlara asılan, taşıyıcı olamayan, çoğu camlı dış duvar.
GÖTÜRÜ: Bir yapı işinin baştan kararlaştırılan sabit bir tutar karşılığında bir yükleniciye yaptırılması ilkesine dayanan sözleşme türü.
H
HACİZ : İhtilaflı işlerden doğan pürüzün çözümü için konulan şerhe denir.
HARİTA: Coğrafya olgularının dağılımını bir plan üzerinde gösteren ölçekli çizimdir.
I
ISLAH: Bir bölgenin, tümüyle yenilenmeksizin yaşama koşullarının düzeltilmesi.
İ
İFRAZ: Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın birden fazla parsel haline getirilmesidir.
İHALE: bir işi birçok isteklinin arasından, en uygun görülen koşulları önerene bırakma.
İKİZ EV: Planları ortak duvara göre simetrik olan, bitişik iki evden meydana gelen birim.
İMAR AFFI: Kaçak yapıların ya da imar kurallarına uygun yapılara kaçak eklenmiş bölümlerin aklanması.
İMAR DURUMU: Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek istek üzerine arsa sahibine verilen belge.
İMAR PLANI: İmar yasasına göre, nüfusu 10.000’I aşmış yerleşmelerde yapılması zorunlu olan fiziksel plan.
İNTİFA HAKKI: Emlakın iradından faydalanma hakkına denir.
İPOTEK: Alacaktan kalan kısmı için konan şerhe denir.
İRTİFAK HAKKI: İki emlaktan diğerine geçiş hakkı tesisine denir.
İSKAN: Yapılan yapının bitmesi nedeni ile oturulmak için alınan yapı kullanım izine denir.
İSTİMLAK: Kamulaştırma.
İZALE-İ ŞUYU: Hissedarlar arasında paylaşılmayan emlakın mahkeme yoluyla satışına isteme şekline denir.
K
KADASTRO: Her çeşit arazi ve mülklerin, alanını, sınırlarını ve değerlerini belirtip plana bağlama işi.
KAGİR: Taş veya tuğladan yapılmış.
KAMULAŞTIRMAK: Bir şeyi sahibinden satın alarak kamuya mal etmek, kamu yararına almak.
KAPALI BALKON: Üstü ve yanları örtülü, önü ise açık olan balkon.
KARTONPİYER: Yapıları kabartmalarla bezemek için, çoğu zaman duvar ve tavan arakesitleri ile tavan göbeklerinde kullanılan sertleştirilmiş mukavva veya kıtıklı alçı.
KAT İRTİFAKI: Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak ve yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için, o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından, Kat, Mülkiyeti Konunu’ na göre kurulan irtifak hakkıdır.
KAT KARŞILIĞI ANLAŞMA: Arsa sahibince ortaya konan bir arsa üzerine, bir müteahhitçe, finansmanı da kendisince sağlanarak yapılan binanın, arsa sahibi ile müteahhit arasında belli bir oranda bölüşülmesi esasına dayalı anlaşma türü.
KAT MALİKİ: Kat mülkiyeti hakkına sahip özel ya da tüzel kişi.
KAT MÜLKİYETİ: Tamamlanmış bir yapının kat, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen,depo gibi bölümlerden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanların üzerinde, o taşınmazın maliki veya ortak malikleri tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre kurulan özel mülkiyet hakkına denir.
KAT YÜKSEKLİĞİ: Döşeme üstünden bir üst katın döşeme üstüne olan uzaklığı.
KİRALAMA İŞLEMİ: Taraflarca belirli zaman ve şartlarda anlaşarak sözleşme altına alınan kullanım şekline denir.
KOORDİNELİ ÇAP: Kadastro pafta üzerinde ilgili parselin koordinatlarının bulunduğu vesikaya denir.
KURU MÜLKİYETİ: Emlakta hak sahibi olup tasarruf sağlamayan intifa hakkı ile hareket edebilen terime denir.
L
LEBİDERYA: Kesintisiz deniz manzaralı daire.
LÜKS: Bir dairenin en temel öğeler dışında, konfora yönelik daha fazla detaylarla donatılmış olması.
M
MAHZURLU: Herhangi bir işlem veya uygulamaya elverişli olmayan.
MENKUL: Bir yerden başka bir yere taşınabilen, taşınır.
MERKEZİ ISITMA: Bir binanın çeşitli bölümlerinin, bir merkezden borularla sevk edilen sıcak su veya buharla, ya da kanallarla sevk edilen sıcak hava ile ısıtılma sistemi.
MERKEZİ YERDE: Bina ya da konutun, bulunduğu semt veye kentin merkezi sayılan bölümüne; çarşı, pazar ve ulaşım araçlarına yakın olması.
METROPOLİTAN ŞEHİR: Belli bir büyüklüğü olan, örneğin nüfusu bir milyonu aşan şehir.
MEVZİİ İMAR PLANI: Bir bölgeye mahsus olan ve genel olmayan planlanmış bölgeye denir.
MİRASIN İNTİKALİ: Ölen bir kimsenin mal varlığı ile alacak ve borçlarının mirasçılarına geçmesine denir.
MÖBLELİ: İçinde eşyası bulunan daire.
MÜSTAKİL TAPU: Bir kişinin kendi başına sahip olduğu belgeye denir.
N
NAZIM PLANI: Bir kentin haritaları üzerine çizilen ve
arazi parçalarının kullanış biçimleri ile başlıca bölge tiplerini
belirten, yani kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plan.
NİZAM: Binaların yanyana sıralanış düzeni; ayrık nizamda aralarında toprak parçası vardır; bitişik nizamda duvarları ortaktır.
Ö
ÖLÇEK: Bir harita veya çizimde görülen uzunluklarla bunların imlediği gerçek uzunluklar arasındaki oran.
ÖN BAHÇE DERİNLİĞİ: Binanın ön yüzünden kendi parselinin ön sınırına kadar olan en yakın dik uzaklık.
ÖN CEPHE: Yapının yola bakan yüzü.
P
PAFTA: 1. Üzerine proje çizilen levha. 2. Büyük haritaları meydana getiren ayrı parçalardan her biri.
PARSEL: Belli bir amaç için ayrılıp sınırlanmış arazi parçası, bir adanın parçalarından her biri.
R
RESTORASYON: Aslını bozmadan onarma.
RESTORATÖR: Fransızca’da resim veya heykelleri onaran kişileri tanımlamakta kullanılan bu sözcük Türkçe’de, anlam kaymasıyla, restorasyon uzmanı anlamında kullanılmaktadır.
REZERVUAR: Sarnıç, hazne.
ROPERLİ KROKİ: İlgili parselin yapılabilmesini sağlayan, gerekli ölçülerin bulunduğu vesikaya denir.
S
SAHİBİNDEN: Bir mülkün, arada herhangi bir aracı olmadan, doğrudan doğruya sahibi tarafından satışa veya kiraya sunulması.
SANDIK ODASI: Genellikle penceresi olmayan, evdeki fazla eşyaların konulabileceği küçük oda.
SATIŞ VADİ: Taşınmazın satışının bir kimseye vaat edilmesidir. 21- HİSSELİ TAPU : Birden fazla kişinin sahip olduğu belgeye denir.
SELAMLIK: Eskiden büyük konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm.
SERVİS GİRİŞİ: Büyük binalarda yan hizmetler için kullanılan ikinci derecedeki giriş.
SIFIRDA: Yeni bitmiş ev, daire; hiçkimse tarafından kullanılmamış.
SOSYAL ALTYAPI: Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim, sağlık, kültürel ve yönetsel yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel ad.
STÜDYO: Aynı zamanda oturma, yatma ve yemek için kullanılan oda.
SÜPER DENİZ MANZARALI: Balkon, teras veya pencerelerinden denizin geniş bir açıdan, panoramik olarak görüldüğü konut, daire.
Ş
ŞALE: İsviçre çobanlarının kulübelerine ya da dağ evlerine verilen ad.
ŞERH: Tapu kütüğüne geçici mahiyette olmak bazı şahsi hakların kaydedilmesine denir.
ŞİRVAN: Çatı arasında bulunan basık oda.
ŞUFA HAKKI: Hissedarlar arasında birinin üçüncü şahıslara satışında yürürlüğe girme hakkına denir.
T
TAPU SENEDİ: Bir mülkün kimin olduğunu gösteren resmi belge.
TAPU VE KADASTRO MÜDÜRLÜKLERİ: Akitli ve akitsiz işlemleri ile arazi, arsa ve binalar üzerinde yapılan değişikleri işleyen, kayda geçen, bunların sicilini tutan devlet dairelerine denir.
TAPULAMAK: Bir mülkü tapuya geçirmek.
TAVANARASI: Çatı ile son kat döşemesi arasında kalan boşluk.
TEDBİR: Emlak ile olan ihtilafın ve alacaktan doğan ihtilafın çözümü için konan şerhe denir.
TEKNİK ALTYAPI: Elektrik, gaz, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, her tür ulaştırma, haberleşme ve arıtım gibi hizmetlerin sağlanması için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen ad.
TERAS: 1. Oturup hava almaya yarayan, düz ve çevresi açık yüksekçe yer, taraça. 2. Üstü gezinmeye elverişli düz dam.
TEVHİD : Tapu kütüğünde kayıtlı birden fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesidir.
TOPLU KONUT: Sosyal ve fiziksel altyapısıyla birlikte gerçekleştirilen çok sayıda konut birimini anlatmakta kullanılan terim.
V
VAZİYET PLANI: Yapıların değişmez röperlere göre arsaya yerleşmelerini belirten üstten görünüş, yerleşme planı.
VEKALET: Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şeklidir.
VERASET İLAMI: Kanuni varislerin ölenin varisleri olduklarını resmi kayıt evrakları neticesinde kendilerini kanıtlamalı ve ilgili mahkemeden almış oldukları tasdikli belgeye denir.
Y
YALI: Düzlük ve açıklık su kıyısına yapılmış köşk. Sahilhane adı da verilir.
YAPSATÇI: Konut yapıp daire daire satan kimse, firma.
YENİLENMİŞ: Eski bina veya dairelerin onarılarak, restore edilerek yeni hale getirilmesi.
YIKMA RUHSATI: Bir yapıyı yıkmak için ililgili belediyeden alınan izin; yıkma izni.